Subap Horozu Neden Kırılır? Bir İçsel Çöküşün Hikayesi
Bir Gün Her Şeyin Kırıldığı An
Kayseri’nin soğuk bir sabahıydı. Yine bir güne başlamak üzereydim ama içinde bulunduğum ruh hali tam anlamıyla bir yıkımdı. Kahvemi içerken, pencereyi araladım, dışarıda o eski kaygılarla dolu bir hava vardı. Bazen bir şeylerin tam yerine oturmadığını hissedersin ya, işte o sabah öyle hissettim. Beni tek bir şey düşündürüyordu: Subap horozu.
Herkesin bildiği o efsanevi tabir, aslında bir şeylerin kırıldığını, ne kadar çabalar ve ne kadar uğraşırsak uğraşalım, bazen yapacak hiçbir şey olmadığını anlatır. Peki, subap horozu neden kırılır? Bu soruyu o kadar çok düşündüm ki, neredeyse cevabını bir şekilde anlamak istedim. Hayatın ne kadar kırılgan olduğunu, kendi içimdeki o çökmeyi anlatan bir simge haline geldi. O sabah ne yazık ki, ruhum bir subap horozu gibi kırılmıştı.
İlk Gösterge: Küçük Bir Başlangıç
Günlerden bir gün, Kayseri’nin kırsal mahallelerinden birinde sabah erkenden işe gitmek için yola koyulmuştum. Bu, her zamanki gibi bir rutin gibiydi. Ama bir şeyler eksikti. Yolda giderken, zihnimde dönüp duran sorular vardı. O sabah, daha önce fark etmediğim bir detayı gözlemledim. Yolda bir traktör, bozuk bir subap horozuyla ilerliyordu. Bir an için öylece bakakaldım. Subap horozu bozulmuştu ama traktör hâlâ ilerliyordu. Bozuk ve kırık bir şeyle hâlâ devam edebilmek, bir noktada insanın kendisini hissettiği o ruh halini çağrıştırıyordu.
Bu sahne gözlerimin önünden hiç gitmedi. Neden bir şeyler düzgün gitmezdi? Yola koyulmaya devam ettim ama içimde bir şey vardı. Bir his… O gün, o sabah ne kadar güzel bir başlangıç olursa olsun, kalbimdeki kırılma ve yorgunluk daha da derinleşiyordu. Bir yanda da her şeyin geçici olduğunu bilmenin verdiği bir huzur vardı. Bazen, kırılmalar insanı daha güçlü kılabiliyor. Ancak o sabah, ben hala kırık bir subap horozu gibiydim.
Hayal Kırıklığı: Her Şey Bir anda Çöker Mi?
Bir hafta sonra, bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine gittiğim bir restoranda karşılaştığım garson, bana tam olarak şunu söyledi: “Bazen, motorun bir parçası bozulursa, tüm sistemi etkiler. Subap horozu gibisin, bir şey kırılınca, her şeyin senkronu kayar.” O an, duygularım bir ok gibi kalbime saplandı. Herkesin içinde gizli bir kırılma vardı. Sadece farkına varmak gerekiyordu.
Arkadaşımın bana söyledikleri o kadar doğruydu ki, bir subap horozunun kırılması, tüm bir düzenin bozulması gibiydi. Bir şeyi kaybettiğinde, kaybolan sadece o şey değil, tüm o sistemdi. Yavaşça, hiç istemediğim bir şekilde içimdeki hayal kırıklığı büyümeye başladı. Her şeyin bu kadar kırılgan olduğunu görmek, bir yanda korkutuyor, diğer yanda ise daha fazla mücadele etme isteği uyandırıyordu.
Ama sorum şuydu: Subap horozu neden kırılır? Çünkü bazen işler bir anda yolunda gitmeyebilir. Çünkü zamanla her şeyin yavaşça aşındığını, kırılmaların sadece fiziksel değil, içsel olduğunu anlamaya başladım. O sabah, o sabahki ruh halim, adeta bir subap horozunun düşüşüne benziyordu.
Sonuç: Kırık Bir Parçayla Devam Etmek
Birçok insan, dışarıdan bakıldığında her şeyin yolunda olduğunu düşünür. Ama içimdeki kırıklığı kimse göremezdi. Kayseri’nin sokaklarında, taze ekmek kokusunun arasında yürürken, hala içimdeki eksik parça vardı. Subap horozu gibi. Bir şey kırıldığında, bir şeylerin eksikliği, hissettiğin boşluk her zaman kalır. Ve o kırık, seninle her adımda gelir.
Bazen hayatın seni bu kırıklarla bırakmasına izin vermek gerek. Bu, bir zayıflık değil, aksine bir güçtür. Kırıldığında da devam edebilirsin. Bir subap horozunun işlevi kaybolmuş olabilir ama o hala bir motorun parçasıdır. Hala o motoru çalıştırmaya devam eder. İşte bu yüzden kırılmalar, her zaman seni tanımlamaz. Subap horozu kırıldığında, ne olursa olsun, biraz zamanla bir şeyler düzelir.
Kırıldım mı? Evet. Ama ben de bir motorun parçasıyım ve devam edeceğim.